Zaman nereye sürüklüyor bizleri... Nelere gebe gelecek? Gelecek yazı bırak yarın neler getirecek sana? Sahi dünün ne kadar farkındayız? Neler bıraktık arkamızda... Durduğum yerde ben ne kadar benim, ne kadar farkındayım kendimin? Küçük mutluluklar, hatıralar, yüreğimizi kanırtarak acıtanlar, kırgınlıklar, heyecanlar... Neredeler... Unutuldular mı? Unuttum mu hepsini... Hani hiç unutmayacaklarım vardı... Unutmadım aslında... Canımın acıtanları, sevdiklerimi, öfkelerimi, mutluluklarımı, heyecanlarımı... şöyle bir yokladım da hepsi burada... Kalbime sinmişler. Yerlerini bulmuşlar. Kocaman bir puzzle olup birleşmişler sanki... Mutluluklarım, heycanlarım hala sıcacık ama öfkelerim, kırgınlılarım soğumuş, silikleşmiş gibi... Büyüdükçe affetmeyi öğrenmişim. Hafif kalabilmek için kin tutmamayı öğretmişim kalbime. Sadece sevgiyle dolmuş ruhumun renkleri... O yüzden mi hem savunmasız hem de bu kadar güçlü hissediyorum bilmiyorum. Kıskançlık duygusu hiç içeri girememiş de... Korku...